Kategoriler
M Şarkı Sözleri Çevirileri

MARK (마크) – Child Korece Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

너가 뭔데 내 마음을
– Sen nesin, kalbim.
매달고 흔들어 날 어지럽게
– Asılmak ve titremek başımı döndürüyor.
내가 문제아라면 왜
– Eğer baş belasıysam, neden?
항상 질문을 던지는 건데
– Hep sorular sorarım.
Oh I, oh I, oh I, 서두르다가
– Oh ben, oh ben, oh ben, acelem var.
Oh I, oh I, oh I, 서툴러지네
– Oh ben, oh ben, oh ben, oh ben, Oh ben, Oh ben, Oh ben, oh ben, oh ben, oh ben,

I’m a child
– Ben bir çocuğum
너가 바란대론 못 돼
– İstediğini yapamam.
Have a good night
– İyi geceler
자장가는 필요 없대 (Ooh, ya)
– Ninniye ihtiyacım yok (Ooh, ya)
It’s my question, many questions
– Bu benim sorum, birçok soru
사람들이 바라본 난 누구야
– İnsanların baktığı ben kimim?
Who am I? Who I’ll be?
– Ben kimim? Kim olacağım?
다른 밤 같은 nightmare
– başka bir gece gibi kabus

Why, why, why kill my night?
– Neden, neden, neden gecemi öldürdün?
너가 부숴버린 밤에
– Parçaladığın gece.
내가 다칠 것 같아
– Sanırım yaralanacağım.
Blah, blah, blah, y’all talk too much
– Bla, bla, bla, Siz çok fazla konuşur musunuz
Don’t waste my time
– Zamanımı harcama
거기까지만 해
– Sadece orada yap.

I pull at the strings when I’m pissed
– Sinirlendiğimde ipleri çekiyorum.
알 사람들만 알지 난 좀
– Sadece insanlar biliyor. Ben biraz.
Twisted but the fittest to the point
– Bükülmüş ama noktaya en uygun olanı
꿈이라는 게 태양이라면 내 머리는 그걸
– Eğer bir rüya güneşse, o zaman başım budur.
빙빙 도는 Earth all day
– Bütün gün dünyayı döndürüyor
I’m alert, it’s a curse, yeah, it hurts
– Uyanığım, bu bir lanet, evet, acıtıyor.
I don’t know my own strength
– Kendi gücümü bilmiyorum.
There’s a lot that I don’t know (Yeah)
– Bilmediğim çok şey var (Evet)
But you learn when you don’t know (Yeah)
– Ama bilmediğin zaman öğrenirsin (Evet)
Red on my Valentino (Yeah)
– Valentino’mda kırmızı (Evet)

부숴도 부술래 내 책임감 (감)
– Sorumluluk duygum (anlam)
자유로울 때까지 뒤를 안 돌아봐
– Özgür olana kadar arkanı dönme.
꼭 먼 남이 되고 싶었어 이 사회와
– Bu toplumla uzak bir insan olmak istedim.
Propane이 부러워, I need to blow up now (Now, now)
– Propanı kıskanıyorum, şimdi havaya uçmam gerekiyor (Şimdi, şimdi)
투박해야 느껴지나 봐 이 맛
– Kendimi beceriksiz hissediyorum. Bu tat.
가시를 길러 쉽게 못 넘기게 날
– Dikenleri kaldırarak kolayca geçemem.
How’d I get so bitter? (Uh)
– Nasıl bu kadar sinirlendim? (Ah)
Brother liquor
– Kardeş likörü
I don’t feel the same
– Ben aynı hissetmiyorum
넌 어때? Tell me later (Uh)
– Ne haber? Daha sonra (Ah)söyleyin

I’m a child
– Ben bir çocuğum
너가 바란대론 못 돼
– İstediğini yapamam.
Have a good night
– İyi geceler
자장가는 필요 없대 (Ooh, ya)
– Ninniye ihtiyacım yok (Ooh, ya)
It’s my question, many questions
– Bu benim sorum, birçok soru
사람들이 바라본 난 누구야
– İnsanların baktığı ben kimim?
Who am I? Who I’ll be?
– Ben kimim? Kim olacağım?
다른 밤 같은 nightmare
– başka bir gece gibi kabus

Uh, 네
– Ah, evet.
Ayy, oh, why?
– Ayy, oh, neden?
혹시 누군간 공감할까
– Birine sempati duyuyor musun?
지금만큼은 알아주면 안될까
– Şimdi en az senin kadar biliyorsunuz?

Oh, yes, sir
– Oh, evet efendim
Woah (Yes), yeah (Don’t say)
– Woah (Evet), evet (söyleme)
No, no, no, no, no
– Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
I’m saying what’s on my mind (Woo-hoo)
– Aklımda ne olduğunu söylüyorum (Woo-hoo)
I’m tryna spend this day just like (Yes, sir)
– Bu günü aynı (Evet efendim) gibi geçirmeye çalışıyorum.
Ooh (Ya, ya)
– Ooh (Ya, ya)