Kategoriler
E Şarkı Sözleri Çevirileri

ENHYPEN (엔하이픈) – Blessed-Cursed Korece Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Oh-oh-oh-woah
– Oh-oh-oh-woah
We go!
– Başlıyoruz!
Go, go, go, go, go, go, go
– Git, git, git, git, git, git, git

Wake up 이제 눈을 떠
– Uyan şimdi gözlerini aç
가짜 축복 속에서
– Sahte nimetlerde
I-I-I-I wanna be, wanna be, on my way, I bet
– Ben-Ben-ben-olmak istiyorum, olmak istiyorum, yoldayım, bahse girerim
날 가두는 경계선
– Sınır çizgisi beni kilitliyor
네 룰 따윈 집어치워
– Kurallarınızı alın.
I-I-I-I wanna be, wanna I-I-I-I, way, I bet
– Ben-Ben-Ben-Ben olmak istiyorum, istiyorum-Ben-Ben-Ben, bahse girerim

꺼진 줄 알았어
– Bence o kadar iyi değildi.
내 맘속 타던 여름이
– Aklımdan geçen yaz.
달콤한 입술로 날 길들인 이 property
– Benimle tatlı dudaklar bu mülkü evcilleştiriyor
몸에 걸친 luxury, blue pill 같이 나의 눈 가리네 (Yeah)
– Gözlerimi mavi bir hap gibi kapat, vücudun her yerinde lüks (Evet)
Tell me, do I get blessed or do I get cursed?
– Söyle bana, kutsandım mı yoksa lanetlendim mi?
I just want to know
– Sadece bilmek istiyorum

유산같이 건네진 승리 (Ooh)
– Zafer bir Miras gibi verildi (Ooh)
조명 뒤에 감춰진 비밀 (Ooh)
– Işıkların arkasına Gizlenmiş Sırlar (Ooh)
마리오네트의 사각 안에서 춤을 추던 나였어
– Kuklanın meydanında dans eden bendim.
Don’t wanna stay 이제 깨달은 진실이
– Şimdi kalmak istemiyorum gerçeğin farkına vardım
나를 불러
– Ara beni.
멀리서 나를 불러
– Beni uzaktan ara.
(Let’s go)
– (Hadi gidelim)

Just stop, don’t tell me what to do
– Dur, bana ne yapacağımı söyleme.
훈장 같은 저주
– Bir dekorasyon gibi lanet
이 저주 속에 I’ll be okay, no pain, no pain
– Bu lanette iyi olacağım, acı yok, acı yok

저 빛 너머의 liar
– o ışığın ötesinde yalancı
우린 현실로 fade in
– Gerçeğe dönüşüyoruz
이 거짓들 사이
– Bu yalanlar arasında
현생 속으로 다이빙
– Şimdiki Hayata Dalın
And I walk like a lion
– Ve aslan gibi yürüyorum
내 역사를 난 making
– Ben geçmişimi yapma
몰라 정답 따윈
– Doğru cevabı bilmiyorum.
내 방식대로 가지
– Benim yoluma git.
Goes on and on
– Devam ediyor ve devam ediyor

Wake up 이제 눈을 떠
– Uyan şimdi gözlerini aç
가짜 축복 속에서
– Sahte nimetlerde
I-I-I-I wanna be, wanna be, on my way, I bet
– Ben-Ben-ben-olmak istiyorum, olmak istiyorum, yoldayım, bahse girerim
날 가두는 경계선
– Sınır çizgisi beni kilitliyor
네 룰 따윈 집어치워
– Kurallarınızı alın.
I-I-I-I wanna be, wanna I-I-I-I, way, I bet
– Ben-Ben-Ben-Ben olmak istiyorum, istiyorum-Ben-Ben-Ben, bahse girerim

I don’t want, I don’t want (Woah)
– İstemiyorum, istemiyorum (Woah)
영점 짜리 그 정답
– Doğru cevabı sıfır pounder
이제 난 잊지 않아 (Woah)
– Şimdi unutmuyorum (Woah)
날개를 꺾어놓은 그 lie
– Kanatları kıran yalan
Don’t wanna miss
– Kaçırmak istemiyorum
아직 숨 쉬는 나다움이
– Hala nefes alıyorum.
나를 불러
– Ara beni.
멀리서 나를 불러
– Beni uzaktan ara.
(Let’s go)
– (Hadi gidelim)

Just stop, don’t tell me what to do
– Dur, bana ne yapacağımı söyleme.
훈장 같은 저주
– Bir dekorasyon gibi lanet
이 저주 속에 I’ll be okay, no pain, no pain
– Bu lanette iyi olacağım, acı yok, acı yok

저 빛 너머의 liar
– o ışığın ötesinde yalancı
우린 현실로 fade in
– Gerçeğe dönüşüyoruz
이 거짓들 사이
– Bu yalanlar arasında
현생 속으로 다이빙
– Şimdiki Hayata Dalın
And I walk like a lion
– Ve aslan gibi yürüyorum
내 역사를 난 making
– Ben geçmişimi yapma
몰라 정답 따윈
– Doğru cevabı bilmiyorum.
내 방식대로 가지
– Benim yoluma git.
Goes on and on
– Devam ediyor ve devam ediyor

Wake up 이제 눈을 떠
– Uyan şimdi gözlerini aç
가짜 축복 속에서
– Sahte nimetlerde
I-I-I-I wanna be, wanna be, on my way, I bet
– Ben-Ben-ben-olmak istiyorum, olmak istiyorum, yoldayım, bahse girerim
날 가두는 경계선
– Sınır çizgisi beni kilitliyor
네 룰 따윈 집어치워
– Kurallarınızı alın.
I-I-I-I wanna be, wanna I-I-I-I, way, I bet
– Ben-Ben-Ben-Ben olmak istiyorum, istiyorum-Ben-Ben-Ben, bahse girerim