Kategoriler
A J M R Şarkı Sözleri Çevirileri V

Andrew Garfield, Joshua Henry, Vanessa Hudgens, Robin de Jesús, Alexandra Shipp & MJ Rodriguez – 30/90 İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Stop the clock
– Saati durdur
Take time out
– Zaman ayırın
Time to regroup
– Yeniden toplanma zamanı
Before you lose the bout
– Maçı kaybetmeden önce

Freeze the frame
– Çerçeveyi dondur
Back it up
– Yedekle
Time to refocus
– Yeniden odaklanma zamanı
Before they wrap it up
– Bitirmeden önce

Years are getting shorter
– Yıllar kısalıyor
Lines on your face are getting longer
– Yüzündeki çizgiler uzuyor.
Feel like you’re treading water
– Suya basıyormuş gibi hisset
But the riptide’s getting stronger
– Ama riptide güçleniyor.

Don’t panic, don’t jump ship
– Panik yapmayın, gemiye atlamayın
Can’t fight it, like taxes
– Bununla savaşamam, vergiler gibi
At least it happens only once in your life
– En azından hayatında sadece bir kez oluyor.

They’re singing, “Happy Birthday”
– “Mutlu Yıllar” şarkısını söylüyorlar.
You just want to lay down and cry
– Sadece uzanıp ağlamak istiyorsun.
Not just another birthday
– Sadece başka bir doğum günü değil
It’s 30/90
– Saat 30/90

Why can’t you stay twenty-nine?
– Neden yirmi dokuzda kalamıyorsun?
Hell, you still feel like you’re twenty-two
– Hala yirmi iki yaşındaymışsın gibi hissediyorsun.
Turn thirty, 1990
– Otuz yaşındayım, 1990
Bang! You’re dead
– Bang! Sen öldün
What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?
What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?
What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?

Clear the runway
– Pist açık
Make another pass
– Başka bir geçiş yap
Try one more approach
– Bir yaklaşım daha dene
Before you’re out of gas
– Benzininiz bitmeden

Friends are getting fatter
– Arkadaşlar şişmanlıyor
Hairs on your head are getting thinner
– Kafandaki tüyler inceliyor.
Feel like a clean-up batter
– Bir temizlik hamuru gibi hissedin
On a team that ain’t a winner
– Kazanan olmayan bir takımda

Don’t freak out, don’t strike out
– Çıldırmayın, saldırmayın.
Can’t fight it, like City Hall
– Belediye Binası gibi savaşamam.

At least you’re not alone
– En azından yalnız değilsin.
Your friends are there, too
– Arkadaşların da orada.
They’re singing, “Happy Birthday”
– “Mutlu Yıllar” şarkısını söylüyorlar.

You just wish you could run away
– Keşke kaçabilseydin.

Who cares about a birthday?
– Doğum günü kimin umurunda?

But 30/90, hey
– Ama 30/90, hey

Can you be optimistic?
– İyimser olabilir misin?

You’re no longer the ingenue
– Artık yaratıcı değilsin.
Turn thirty, 1990
– Otuz yaşındayım, 1990

Boom! You’re passé
– Boom! Sen passin.

What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?

What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?
What can you do?
– Neler yapabiliyorsun?

Peter Pan and Tinkerbell
– Peter Pan ve Tinkerbell
Which way to Never Never Land?
– Asla Asla İnmemenin hangi yolu?
Emerald City’s gone to hell
– Emerald City cehenneme gitti
Since the wizard
– Sihirbazdan beri

Blew off his command
– Komutası uçurdu

On the streets you hear the voices
– Sokaklarda sesleri duyuyorsun.
Lost children, crocodiles
– Kayıp çocuklar, timsahlar
You’re not into
– Sana göre değil
Making choices, wicked witches
– Seçimler yapmak, kötü cadılar
Poppy fields, or men behind the curtain
– Haşhaş tarlaları veya perdenin arkasındaki adamlar
Tiger lilies, ruby slippers
– Kaplan zambakları, yakut terlikler

Clock is ticking, that’s for certain!
– Saat işliyor, orası kesin!

And they’re singing, “Happy Birthday” (Happy birthday)
– Ve şarkı söylüyorlar, “Mutlu Yıllar” (Happy birthday)

I just wish it all were a dream
– Sadece tüm bunların bir rüya olmasını dilerdim
It feels much more like Doomsday
– Daha çok Kıyamet günü gibi geliyor
Fuck
– Sikmek

30/90
– 30/90

Seems like I’m in for a twister
– Sanki bir kasırganın içindeyim.
I don’t see a rainbow, do you?
– Gökkuşağı görmüyorum, değil mi?

Turn thirty in the ’90s
– 90’larda otuza dönün

Into my hands now
– Şimdi ellerime
The ball is passed
– Top geçti
I want the spoils, but not too fast
– Ganimetleri istiyorum ama çok hızlı değil.

The world is calling
– Dünya çağırıyor
It’s now or Neverland
– Ya şimdi ya Neverland
Why can’t I stay a child forever, and
– Neden sonsuza kadar çocuk kalamıyorum ve

30/90
– 30/90
30/90 (30/90)
– 30/90 (30/90)
30/90
– 30/90
30/90 (30/90)
– 30/90 (30/90)
30/90
– 30/90

30, 30/90
– 30, 30/90
What can I do?
– Ne yapabilirim?

30/90, 30, 30/90
– 30/90, 30, 30/90

What can I do?
– Ne yapabilirim?