Ma chérie préfère l’alcool que moi
– Tatlım benden daha çok içkiyi tercih ediyor.
Elle s’éclate toute seule déchirée tous les soirs
– O var eğlence yalnız perişan her gece
Elle est pas enceinte, c’est juste la gueule de bois
– Hamile değil, sadece akşamdan kalmış.
Ma chérie préfère l’alcool que moi
– Tatlım benden daha çok içkiyi tercih ediyor.
Elle a les yeux qui partent en couille, elle répète la même merde en boucle
– Taşaklara giren gözleri var, aynı boku bir döngüde tekrarlıyor
Elle s’met à pleurer, elle m’embrouille et oublie (Et oublie)
– Ağlamaya başlar, kafamı karıştırır ve unutur (ve unutur)
Elle danse seule en a rien à foutre, s’endort dans l’salon dans la bouffe
– Tek başına dans ediyor, becerecek bir şeyi yok, oturma odasında yemeklerde uyuya kalıyor
Une clope allumée dans la bouche, j’veux mourir (J’veux mourir)
– Ağzımda yanan bir sigara, ölmek istiyorum (ölmek istiyorum)
Bébé boit beaucoup, bébé fait que d’tiser
– Bebek çok içiyor, bebek sadece dalga geçiyor
Après vingt-deux heures, j’peux plus rien en tirer
– Yirmi iki saat sonra, bundan hiçbir şey çıkaramıyorum.
J’sais pas si elle s’amuse ou elle est déprimée
– Eğleniyor mu yoksa depresyonda mı bilmiyorum.
Bébé boit, bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Ma chérie boit trop (Chérie boit trop)
– Tatlım çok fazla içiyor (Tatlım çok fazla içiyor)
Surtout depuis qu’j’bois moins
– Özellikle de daha az içtiğimden beri
Elle planque les bouteilles
– Şişeleri saklıyor.
Elle planque les bouteilles
– Şişeleri saklıyor.
Elle boit qu’le soir mais bon j’suis pas là d’la journée
– Sadece akşamları içiyor ama hey, bütün gün burada değilim.
J’stresse quand j’rentre, j’sais pas comment j’vais la r’trouver
– Eve döndüğümde onu nasıl bulacağımı bilmediğimi vurguluyorum.
Du coup j’suis relou, j’compte les verres qu’elle boit
– Çok rahatım, içiyor gözlük sayıyorum
Parce que j’sais qu’une fois qu’elle démarre, j’la ramènerai pas
– Çünkü bir kere başladığında onu geri getirmeyeceğimi biliyorum.
Elle va niquer la soirée, s’écouter parler
– Akşama sikişecek, konuşmasını dinleyecek.
M’reprocher des trucs dont elle va même plus s’rappeler
– Artık hatırlamayacağı şeyler için beni suçluyor.
J’entends les bouteilles, la nuit, elle tombe dans l’escalier
– Şişeleri duyuyorum, geceleri merdivenlerden düşüyor.
J’lui dis qu’elle boit trop, elle m’dit qu’j’bois plus assez
– Ona çok içtiğini söyledim, bana fazlasıyla içtiğimi söyledi.
Elle a les yeux qui partent en couille, elle répète la même merde en boucle
– Taşaklara giren gözleri var, aynı boku bir döngüde tekrarlıyor
Elle s’met à pleurer, elle m’embrouille et oublie (Et oublie)
– Ağlamaya başlar, kafamı karıştırır ve unutur (ve unutur)
Elle danse seule en a rien à foutre, s’endort dans l’salon dans la bouffe
– Tek başına dans ediyor, becerecek bir şeyi yok, oturma odasında yemeklerde uyuya kalıyor
Une clope allumée dans la bouche, j’veux mourir (J’veux mourir)
– Ağzımda yanan bir sigara, ölmek istiyorum (ölmek istiyorum)
Bébé boit, bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Bébé boit, bébé tise, bébé boit
– Bebek içecekleri, bebek örgüleri, bebek içecekleri
Kategoriler