Kategoriler
S Şarkı Sözleri Çevirileri

Slipknot – The Chapeltown Rag İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Read all about it if you want to know
– Eğer bilmek istiyorsanız bu konuda her şeyi okuyun
Read all about what they want you to know
– Bilmenizi istedikleri şey hakkında her şeyi okuyun

Everything is god online, and it’s as evil as it gets
– Her şey çevrimiçi tanrı’dır ve aldığı kadar kötüdür
This is not a fuckin’ trick, either follow or repent (No choice)
– Bu lanet bir hile değil, itaatte veya tevbe (seçim Yok)
Get infected by a vertical event
– Dikey bir olayla enfekte olun
Check the meter, check your watch
– Sayacı kontrol et, saatini kontrol et
Are they ever gonna stop?
– Hiç duracaklar mı?
Runnin’ out of daylight, nighttime’s better
– Gün ışığı tükeniyor, gece daha iyi
But we know how to handle the truth, motherfucker
– Ama gerçeği nasıl kaldıracağımızı biliyoruz, orospu çocuğu
Scandalous know-it-all, feedback chamber
– Skandal know-it-all, geri bildirim odası
Nobody wants the proof, they want a number
– Kimse kanıt istemiyor, numara istiyor.

We don’t deny what is wrong with our lives
– Hayatımızda neyin yanlış olduğunu inkar etmiyoruz.
We can’t decide what is left of our right to silence our remains
– Kalıntılarımızı susturma hakkımızdan geriye ne kalacağına karar veremeyiz.
Buried in the back and I’m sick and alive
– Sırtıma gömüldüm ve hasta ve hayattayım.
Hollow as a breath, the further you dive
– Bir nefes kadar içi boş, ne kadar uzağa dalarsan

Oh, how I’ve missed your honesty
– Oh, dürüstlüğünü nasıl kaçırdım
You never miss with your intensity
– Yoğunluğunla asla ıskalamazsın.
You’re gonna need a new disguise
– Sen benim yeni bir kıyafet ihtiyacı
Vessels burst, veins release
– Damarlar patlar, damarlar serbest kalır
Just slide into the nearest lie
– Sadece en yakın yalana kay

(One, two, oh my god)
– (Bir, iki, aman tanrım)
All the ligatures are getting tight, like a style
– Tüm bitişik harfler bir stil gibi sıkılaşıyor
Murder another mouth before the trial
– Duruşmadan önce bir ağzını daha öldür
Scalpel and then you scalp ’em to fucking death
– Neşterle ve sonra onları öldürene kadar kafa derinle.
Kills for the other vampires and surrogates
– Diğer vampirler ve vekiller için öldürür
It’s a ploy for attention and evidence
– Bu dikkat ve kanıt için bir manevra
All your fucking monsters are flaws in your common sense
– Tüm lanet canavarların sağduyunun kusurları.
Do the dance while the shovels are breaking dirt
– Kürekler kiri kırarken dansı yap.
Everybody mind your fuckin’ business or you get hurt
– Herkes işine baksın yoksa yaralanırsın

We don’t deny what is wrong with our lives
– Hayatımızda neyin yanlış olduğunu inkar etmiyoruz.
We can’t decide what is left of our right to silence our remains
– Kalıntılarımızı susturma hakkımızdan geriye ne kalacağına karar veremeyiz.
Buried in the back and I’m sick and alive
– Sırtıma gömüldüm ve hasta ve hayattayım.
Hollow as a breath, the further you dive
– Bir nefes kadar içi boş, ne kadar uzağa dalarsan

Oh, how I’ve missed your namaste
– Oh, namaste’ni nasıl özledim
You never miss with your integrity
– Dürüstlüğünle asla ıskalamazsın
You’re gonna need a new disguise
– Sen benim yeni bir kıyafet ihtiyacı
Vessels burst, veins release
– Damarlar patlar, damarlar serbest kalır
Just slide into the nearest lie
– Sadece en yakın yalana kay

Read all about it if you want to know
– Eğer bilmek istiyorsanız bu konuda her şeyi okuyun
(Everything is god online)
– (Her şey tanrı çevrimiçi)
Read all about it if you want to know
– Eğer bilmek istiyorsanız bu konuda her şeyi okuyun
(Everything is god online)
– (Her şey tanrı çevrimiçi)
Read all about it if you want to know
– Eğer bilmek istiyorsanız bu konuda her şeyi okuyun

Stoned like a beast on a chain lookin’ dead
– Zincirdeki bir canavar gibi taşlanmış ölü gibi
Feelin’ strange, what the fuck
– Garip hissediyorum, ne oluyor
I’m material to sew into the stains
– Ben lekelere dikilecek malzemeyim.
Like a catalogue of pain, like a martyr in restraints
– Bir acı kataloğu gibi, dizginlerdeki bir şehit gibi
I can kill with a will, and it’s stronger every day
– Bir istekle öldürebilirim ve her geçen gün daha da güçleniyor.
I’m a knife, I’m a gun, I’m a slit, I’m a scar
– Ben bir bıçağım, silahım, yarığım, yarığım
I’m a scream, I’m a death, I’m a threat, I’m afraid
– Ben bir çığlığım, ben bir ölümüm, ben bir tehditim, korkuyorum
That you will never understand I’m not the same
– Aynı olmadığımı asla anlayamayacaksın.
You better call the triple 9, I want a face
– Üçlü 9’u arasan iyi olur, yüz istiyorum.
That you can only recognize
– Sadece tanıyabildiğin
I’m afraid, I’m afraid, I’m afraid, I’m afraid
– Korkarım, korkarım, korkarım, korkarım

When everything is god online, nothing is
– Her şey tanrı çevrimiçi olduğunda, hiçbir şey değildir
When everything is god online, nothing is
– Her şey tanrı çevrimiçi olduğunda, hiçbir şey değildir