Kategoriler
Şarkı Sözleri Çevirileri T

The Rolling Stones – Brown Sugar İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Gold coast slave ship bound for cotton fields
– Gold coast köle gemisi pamuk tarlalarına bağlı
Sold in the market down in New Orleans
– New Orleans’ta pazarda satıldı
Scarred old slaver knows he’s doing alright
– Yaralı yaşlı köle iyi olduğunu biliyor.
Hear him whip the women just around midnight
– Gece yarısı kadınları kırbaçladığını duy.

Brown sugar, how come you taste so good? Uh huh
– Esmer şeker, nasıl bu kadar lezzetli olabiliyorsun? Hı hı
Brown sugar, just like a young girl should, uh huh, oh (Woo)
– Esmer şeker, tıpkı genç bir kızın yapması gerektiği gibi, uh huh, oh (woo)

Drums beating, cold English blood runs hot
– Davul çalıyor, soğuk İngiliz kanı sıcak akıyor
Lady of the house wonderin’ when it’s gonna stop
– Evin hanımı ne zaman duracağını merak ediyor.
House boy knows that he’s doing alright
– İyi yapıyor o evi çocuk bilir
You shoulda heard ’em just around midnight
– Onları gece yarısı duymalıydın.

Brown sugar, how come you taste so good now?
– Gel artık o kadar iyi tadı ne kadar esmer şeker?
Brown sugar, just like a young girl should now (Yeah)
– Kahverengi şeker, tıpkı genç bir kızın yapması gerektiği gibi (Evet)

Ah, get on, brown sugar, how come you taste so good?
– Hadi ama esmer şeker, nasıl bu kadar lezzetli olabiliyorsun?
Ah, got me craving the, the brown sugar
– Ah, esmer şeker için can atıyorum.
Just like a black girl should, yeah
– Tıpkı siyah bir kızın yapması gerektiği gibi, evet

Ah, and I bet your mama was a tent show queen
– Eminim annen bir çadır şov kraliçesiydi.
And all her boyfriends were sweet sixteen
– Ve tüm erkek arkadaşları on altı yaşındaydı.
I’m no schoolboy, but I know what I like
– Ben okul çocuğu değilim ama neyi sevdiğimi biliyorum.
You shoulda heard me just around midnight
– Gece yarısı beni duymalıydın.

Brown sugar, how come you taste so good, baby?
– Esmer şeker, nasıl bu kadar lezzetli olabiliyorsun bebeğim?
Ah, come down, brown sugar
– Aşağı gel, esmer şeker.
Just like a young girl should, yeah
– Tıpkı genç bir kızın yapması gerektiği gibi, evet

I said, yeah, yeah, yeah, woo
– Dedim ki, evet, evet, evet, woo
How come you, how come you taste so good?
– Nasıl oldu da bu kadar lezzetli oldun?
Yeah, yeah, yeah, woo
– Evet, evet, evet, woo
Just like a, just like a black girl should
– Tıpkı siyah bir kızın yapması gerektiği gibi.
Yeah, yeah, yeah, woo
– Evet, evet, evet, woo