Two cups
– İki bardak
Tastin’ cotton candy, hit the gas, oh (Two cups)
– Pamuk şeker tadında, gaza bas, oh (iki bardak)
I’m doin’ a hunnid, I ain’t see the dash, oh
– Ben bir hunnid yapıyorum, çizgiyi göremiyorum, oh
I count my blessings, know I’m movin’ fast
– Kutsamalarımı sayıyorum, hızlı hareket ettiğimi biliyorum
I pull up there with M’s (Skrrt), I’m back on whenever
– Oraya M’lerle (SKRRT) çekiyorum, ne zaman geri dönersem
Caught that flight in the morning, a flight to New Orleans (Yeah)
– Sabah o uçuşu yakaladım, New Orleans’a bir uçuş (Evet)
I’ll be back in the morning
– Sabah dönerim
I’ll be back in the morning
– Sabah dönerim
She steady tweakin’ off whatever you call it (Tweak, tweak)
– O tweakin’ sürekli kapalı derseniz (Döndür, Döndür)
She flocky, flocky on whatever you call it (Yeah)
– O flocky diyorsan artık üzerinde flocky (Evet)
Lil’ shawty slip, but I won’t leave ’til the morning
– Lil’ shawty slip, ama sabaha kadar gitmeyeceğim
Señorita got me goin’ and goin’ (Yeah)
– Senyorita gitmemi ve gitmemi sağladı (Evet)
You got a lot of questions, I got hella answers
– Bir sürü soru var, bir sürü cevap buldum
When you’re movin’ in silence, had me movin’ careful
– Sessizce gidiyorsun, sadece ilerlemeye dikkat et yedik’
Had me movin’ too carefully, you wasn’t there for me (Girl)
– Beni çok dikkatli hareket ettirdin, yanımda değildin (Kız)
You can look, but don’t stare at me
– Bakabilirsin ama bana bakma.
Yeah
– Evet
Tastin’ cotton candy, hit the gas, oh
– Pamuk şeker tadında, gaza bas, oh
I’m doin’ a hunnid, I ain’t see the dash, oh
– Ben bir hunnid yapıyorum, çizgiyi göremiyorum, oh
I count my blessings, know I’m movin’ fast
– Kutsamalarımı sayıyorum, hızlı hareket ettiğimi biliyorum
Yeah (Woo)
– Evet (woo)
Blessings on blessings, I’m drownin’ all in ’em, I’m havin’ a scoop (Yeah)
– Kutsamalara şükürler olsun, hepsini boğuyorum, bir kepçe alıyorum (evet)
Top of the top, and I’m leadin’ that chart ’cause I’m still off the boo, uh (Let’s go)
– En üstte ve o çizelgeye liderlik ediyorum çünkü hala boo’dan uzaktayım, uh (hadi gidelim)
Yeah, you walk away and shake, them macarenas (Cha-cha)
– Evet, çekip gidiyorsun ve titriyorsun, şu makarenalar (ÇA-ça)
I took her far away, to Lithuania (It’s lit)
– Onu uzaklara, Litvanya’ya götürdüm (yanıyor)
I keep a place to bait, to tune your brain up (Uh)
– Yem atacak, beynini ayarlayacak bir yerim var.
She stuff her face in cake, no way it’s- (Safe)
– Yüzünü pastanın içine soktu, hiçbir şekilde – (Güvenli)
Just save your words, that’s safe
– Sadece sözlerini sakla, bu güvenli.
Glocks and handles (Alright)
– Glock’lar ve kulplar (Tamam)
Glocks and cougars
– Glocks ve mılfs
Got guns, now you tucked
– Silahın var, şimdi sıkıştın.
Lockin’ that juicer (Woo)
– O meyve sıkacağı (woo)
Lawyers and shooters (Woo, woo)
– Avukatlar ve atıcılar (woo, woo)
Are they gon’ prove stuff? Right from my tool, yeah (Sh-sh)
– Kanıtlayacaklar mı? Aletimden, evet (sh-sh)
It’s in my head and stuff (Yeah), I ain’t a rooster
– Kafamın içinde falan (Evet), ben horoz değilim
I fucked and hit the dust, I’m changin’ routes, yeah (Straight up)
– Becerdim ve toza çarptım, rotaları değiştiriyorum, evet (dümdüz yukarı)
She left in my tracksuit and my 1’s, I gave her new bucks
– Eşofmanımla ve 1’imle gitti, ona yeni paralar verdim.
Bought a pint with the EDD, I swear you doin’ too much
– Edd’den bir bira aldım, yemin ederim çok fazla yapıyorsun.
Tastin’ cotton candy, hit the gas, oh
– Pamuk şeker tadında, gaza bas, oh
I’m doin’ a hunnid, I ain’t see the dash, oh
– Ben bir hunnid yapıyorum, çizgiyi göremiyorum, oh
I count my blessings, know I’m movin’ fast
– Kutsamalarımı sayıyorum, hızlı hareket ettiğimi biliyorum
I pull up there with M’s (Skrrt), I’m back on whenever
– Oraya M’lerle (SKRRT) çekiyorum, ne zaman geri dönersem
Caught that flight in the morning, a flight to New Orleans (Yeah)
– Sabah o uçuşu yakaladım, New Orleans’a bir uçuş (Evet)
I’ll be back in the morning (Yeah-yeah)
– Sabah döneceğim (evet-evet)
I’ll be back in the morning (Back in the morning)
– Sabah döneceğim (sabah döneceğim)
She steady tweakin’ off whatever you call it (Tweak, tweak)
– O tweakin’ sürekli kapalı derseniz (Döndür, Döndür)
She flocky flocky on whatever you call it (Yeah)
– Neyse ismi üzerinde (Evet)flocky flocky o
Lil’ shawty slip, but I won’t leave ’til the morning
– Lil’ shawty slip, ama sabaha kadar gitmeyeceğim
Kategoriler