Sittin’ in the Phantom, countin’ money in the sun
– Hayalette oturup, güneşte para saymak
Everybody in my hood know I’m the one
– Kaputumdaki herkes benim olduğumu biliyor.
Made it out the trenches, leave ten million for my son
– Siperlerden kurtuldum, oğluma on milyon bıraktım.
They said it’s the difference, it feel different how I come
– Farkın bu olduğunu söylediler, nasıl geldiğimin farklı olduğunu söylediler.
Put it on my soul, I can put it on my soul
– Ruhumun üzerine koy, ruhumun üzerine koyabilirim.
We be goin’ to the wars and I ain’t puttin’ up my pole
– Savaşlara gidiyoruz ve ben direğimi kaldırmıyorum.
That new Virgil and Dior, came through, I got it on
– Şu yeni Virgil ve Dior geldi, giydim.
Put it on my soul, put it on my soul
– Ruhumun üzerine koy, ruhumun üzerine koy
Ain’t nothin’ that I, it ain’t nothin’ that I can’t hold
– Tutamayacağım bir şey değil, tutamayacağım bir şey değil.
I’m gettin’ everything I aimed for
– Amaçlı için ben bütün şartlarını kabul ediyorum
I’m gettin’ everything I aimed for
– Amaçlı için ben bütün şartlarını kabul ediyorum
Bulletproof the Range Rove’, niggas be on angles
– Kurşun geçirmez Range Rove’, zenciler açılarda olsun
I done bought so many diamond chains, swear they get tangled
– O kadar çok elmas zincir aldım ki, karıştıklarına yemin ederim.
Promise any nigga sayin’ my name gon’ get mangled (Boom)
– Gon’ sözü her zenci söylüyorum benim adım karıştırılmış (Patlama)almak
Same niggas ’round me gettin’ changed and they dangerous
– Etrafımdaki zenciler üstümü değiştiriyor ve tehlikeliler.
Different colored riches in the pictures, Power Rangers
– Resimlerdeki farklı renkli zenginlikler, Power Rangers
Come to fuckin’ these bitches and gettin’ this cash, no, we ain’t stainless
– Bu orospuları sikmeye ve bu parayı almaya gel, hayır, biz paslanmaz değiliz.
Two hundred on the dash, been through the hood like I ain’t famous
– Yarışta iki yüz, sanki ünlü değilmişim gibi kaputun içinden geçti.
Sometimes I just be havin’ to vent though, I ain’t gon’ lie
– Bazen hava atmak zorunda kalıyorum ama yalan söylemeyeceğim.
A lot people still left here like
– Birçok insan hala burayı terk etti.
Everybody prayin’ I don’t go back, but it’s like, what you want me to do?
– Herkes geri dönmemem için dua ediyor ama benden ne yapmamı istiyorsun?
And leave my people?
– Ve halkımı terk etmek mi?
And I can’t leave my people, got that eye of the eagle
– Ve halkımı bırakamam, kartalın gözü bende
My homie wanted the Bentley but he died in the Regal
– Kankam Bentley’i istedi ama Krallıkta öldü.
And I ain’t never sell no heroin, auntie died from the needle
– Ve ben asla eroin satmam, teyze iğneden öldü
If you my opp, my daddy dyin’ to meet you
– Eğer sen benim opp’imsen, babam seninle tanışmak için ölüyor
‘Cause I know the feeling when you fucked up and you lit
– Çünkü içine ettiğin ve yaktığın o duyguyu biliyorum.
And nobody wan’ see you, but when you come up and you rich
– Ve kimse seni görmek istemiyor, ama sen gelip zengin olduğunda
Everybody believe you, they use me too, I got useless
– Herkes seni de beni kullanıyorlar inanın, bende işe yaramaz
Think that’s how I got even
– Sanırım ödeşmem böyle oldu.
Put my life on the line and sacrifice for my people
– Hayatımı tehlikeye at ve halkım için fedakarlık et
Put it on my soul, I can put it on my soul
– Ruhumun üzerine koy, ruhumun üzerine koyabilirim.
We be goin’ to the wars and I ain’t puttin’ up my pole
– Savaşlara gidiyoruz ve ben direğimi kaldırmıyorum.
That new Virgil and Dior, came through, l got it on
– Şu yeni Virgil ve Dior geldi, giydim.
Put it on my soul, put it on my soul
– Ruhumun üzerine koy, ruhumun üzerine koy
Ain’t nothin’ that I, it ain’t nothin’ that I can’t hold
– Tutamayacağım bir şey değil, tutamayacağım bir şey değil.
I’m gettin’ everything I aimed for
– Amaçlı için ben bütün şartlarını kabul ediyorum
Yeah, I’m gettin’ everything (Everything)
– Evet, her şeyi alıyorum.
Bulletproof the Range Rove’, donut the Durango
– Kurşun geçirmez Range Rove’, donut Durango
Crazy all the shit that I obtain, I feel the same dose
– Elde ettiğim her şey delice, aynı dozu hissediyorum
My young nigga died in the streets lettin’ his flame go
– Genç zencim sokaklarda alevlerinin sönmesine izin vererek öldü.
And I think about it every night ‘fore I sleep, it make my brain go
– Ve bunu her gece düşünüyorum uyumadan önce beynimi harekete geçiriyor
(Thinkin’ about it every night when I sleep)
– (Her gece uyurken bunu düşünüyorum)
Got me cuddlin’ with my Glock when I sleep, can’t let my flame go
– Uyurken Glock’umla sarıldım, alevimin gitmesine izin veremem.
(Got me cuddlin’ with my Glock)
– (Beni Glock’umla kucakladım)
Woah, woah, woah, woah
– Woah, woah, woah, woah
Put it on my soul
– Onu ruhuma sok.
Kategoriler