They say I’m the spit of you
– Senin tükürüğün olduğumu söylüyorlar.
And they’re not wrong
– Ve yanılmıyorlar
Bury my head too
– Kafamı da gömün.
Stomach hurts all the time
– Mide her zaman ağrıyor
Can’t shift it
– Ben kayma olabilir
Been like that since eight
– Sekizden beri böyleydi.
Knotted up with the baggage
– Bagajla düğümlenmiş
Neck like a stone
– Bir taş gibi boyun
All sounds just like you
– Hepsi senin gibi geliyor.
Smashing cups off the floor
– Bardakları yerden parçalamak
And kicking walls through
– Ve duvarları tekmelemek
That’s me and you
– Bu sen ve ben
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
You kissed her forehead
– Alnını öptün.
And it ran like a tap
– Ve bir musluk gibi koştu
No more than four stone soaked wet through
– En fazla dört taş sırılsıklam
And I’d never seen you like that
– Ve seni hiç böyle görmemiştim.
Spun me out
– Beni döndürdü
Hurt me right through
– Beni yarala
‘Cause it was love
– Çünkü aşktı
In all its agony
– Tüm ıstırabıyla
Every bit of me
– Her bir parçam
Hurting for you
– Sana zarar
‘Cause one day that’ll be your forehead I’m kissing
– Çünkü bir gün o senin alnın olacak öpüyorum
And I’ll still look exactly like you
– Ve hala tam olarak senin gibi bakarım
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
Hey
– Hey
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can talk to anyone
– Herkesle konuşabilirim
I can’t talk to you
– Ben seninle konuşamam
Come on, hey
– Hadi, hey
Kategoriler