Don’t lose yourself
– Kendini kaybetme
LexNour
– Lexnourcomment
All I see is propaganda
– Tek gördüğüm propaganda
In the world
– Dünyada
All I see is propaganda
– Tek gördüğüm propaganda
Uh
– Ah
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
Yeah, united we stand, divided we fall (Uh)
– Evet, birleştik, ayrıldık, düştük (Uh)
New Year’s Eve, they’ve been droppin’ the ball (Uh)
– Yılbaşı gecesi, topu düşürüyorlar (Uh)
Independent, how we dentin’ the game
– Bağımsız, oyunu nasıl dentin ediyoruz
We don’t write to the sound of applause (We don’t)
– Alkış sesine yazmıyoruz (Yazmıyoruz)
Hidden truths, dotted lines, ain’t never signed
– Gizli gerçekler, noktalı çizgiler, hiç imzalanmamış
Stood and remained a boss (A boss)
– Durdu ve bir patron olarak kaldı (Bir patron)
In a world that is full of facades
– Cephelerle dolu bir dünyada
Where if you speak, you get nailed to a cross
– Eğer konuşursan, çarmıha gerilirsin.
I won’t be silent, I am outspoken
– Sessiz olmayacağım, açık sözlüyüm.
I am the product of pain, so when you see my name
– Ben acının ürünüyüm, bu yüzden adımı gördüğünde
Know fame could never break
– Şöhretin asla kırılamayacağını bilin
Down a brain, that is already broken
– Zaten kırılmış bir beynin aşağısında
Every wound is a pain devotion
– Her yara bir acı bağlılığıdır
They fill words as I purge emotion
– Duyguları temizlerken kelimeleri dolduruyorlar.
Scabs tear as I drop hits
– Vurdukça kabuklar yırtılıyor.
That bleed lies from demonic omens
– Bu kanama şeytani alametlerden kaynaklanıyor.
The system decides what we spend and we buy
– Sistem ne harcayacağımıza ve ne satın alacağımıza karar verir
While most of our time is spend in bed (Yeah)
– Zamanımızın çoğunu yatakta geçirirken (Evet)
And dreams we have all stay inside
– Ve hepimizin içinde kaldığı rüyalar
We sleep and wake, then live with regret (Oh man)
– Uyuyoruz ve uyanıyoruz, sonra pişmanlıkla yaşıyoruz (Oh adamım)
The price of life is half the cost
– Hayatın bedeli maliyetin yarısıdır
The price of fame could cost your head (Your head!)
– Şöhretin bedeli başınıza mal olabilir (Başınız!)
If infamy is what you seek
– Eğer aradığın şey alçaklık ise
And propaganda’s what you spread
– Ve propaganda senin yaydığın şey
Uh
– Ah
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
Look what they did, indoctrinated
– Bakın ne yaptılar, telkin ettiler
They convinced us all that everything we say is racist, and blood will change it
– Söylediğimiz her şeyin ırkçı olduğuna ve kanın bunu değiştireceğine hepimizi ikna ettiler.
That’s what happens, y’all need balance, y’all need blacks and
– İşte olan bu, hepiniz dengeye ihtiyacınız var, hepiniz siyahlara ve
Whites and lefts and rights to stop the madness, they planned it (They did)
– Beyazlar, sollar ve çılgınlığı durdurma hakları, onu planladılar (yaptılar).
It’s Trump or Biden, we all been divided, riot in our streets (Yeah)
– Bu Trump ya da Biden, hepimiz bölündük, sokaklarımızda isyan ettik (Evet)
Elections always been rigged, I ain’t surprised if somebody cheats
– Seçimler her zaman hileli olmuştur, biri hile yaparsa şaşırmam
All I see is pentagrams of the propaganda, but our priority’s a vaccine (Yeah)
– Tek gördüğüm propagandanın pentagramları, ama önceliğimiz bir aşı (Evet)
It ain’t hard for wolves to find a flock when the sheep are fast asleep (Wake up)
– Koyunlar uykudayken kurtların bir sürü bulması zor değil (Uyan)
Too many people lack character, too many journalists scarin’ ya
– Çok fazla insan karaktersiz, çok fazla gazeteci seni korkutuyor
Too many pencils attemptin’ to rewrite the Constitution, they probably gon’ tear it up
– Anayasayı yeniden yazmaya çalışan çok fazla kurşun kalem, muhtemelen onu parçalayacaklar.
I love the country, but I don’t trust the people takin’ care of us
– Ülkeyi seviyorum ama bize bakan insanlara güvenmiyorum.
We went to bed with the American dream, we woke up in Night-merica
– Amerikan rüyasıyla yattık, Gece uyandık-merica
Uh
– Ah
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
And all I see is propaganda, propaganda
– Ve tek gördüğüm propaganda, propaganda
Kategoriler