I was told that it was Heaven
– Bana Cennet olduğu söylendi.
I was told that it was there before
– Daha önce orada olduğu söylendi.
I was told that you would never leave, ooh
– Bana asla gitmeyeceğin söylendi, ooh
And I was told that it was there before
– Ve bana daha önce orada olduğu söylendi.
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
I remember sleepin’ on floors and missin’ tours, I was rock bottom
– Katlarda uyuduğumu ve turları kaçırdığımı hatırlıyorum, dibe vurmuştum.
Money on my head, that was top dollar
– Kafamdaki para en yüksek dolardı.
Had the stock para, gun powder, for the Rottweilers
– Rottweiler’lar için stok parası, silah tozu vardı.
I was home with pops when the cops got him (Paranoid)
– Polisler onu yakaladığında babamla evdeydim (paranoyak)
Voices in my head, tryna kill the noise
– Kafamdaki sesler, tryna gürültüyü öldürüyor
They killed Nip, will never fill the void
– Nip’i öldürdüler, boşluğu asla doldurmayacaklar.
I know the devil cried a tear of joy
– Şeytanın sevinç gözyaşları içinde ağladığını biliyorum.
Look, I know the devil cried a tear of joy (Ssh, wait)
– Bak, şeytanın bir sevinç gözyaşıyla ağladığını biliyorum (Ssh, bekle)
I never tell, but you heard the stories
– Hiç anlatmadım ama hikayeleri duydun.
I can never tell, is this Heaven, Hell or purgatory? (What?)
– Asla söyleyemem, burası Cennet mi, Cehennem mi, Araf mı? (Ne?)
Early mornin’ ain’t early for me, I’m losin’ sleep
– Sabah erken benim için erken değil, uykumu kaybediyorum.
Whole lot of sheep, I’ma count them each
– Bir sürü koyun, hepsini sayacağım.
But fuck it, I been up late
– Ama siktir et, geç kalktım.
I been gettin’ twisted, I been mixing up the love, hate
– Sapıklaşıyorum, aşkı, nefreti karıştırıyorum.
Swear this shit is glitchin’, I’ve been missin’ for a month straight
– Yemin ederim Bu iş aksıyor, üst üste bir aydır özlüyorum.
Lost faith, but I’ma die for it
– İnancımı kaybettim ama bunun için öleceğim.
I’ma win, I just hope that I’m alive for it
– Kazanacağım, umarım bunun için yaşıyorumdur.
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
How much money will it cost us?
– Para bize ne kadar mal olacak?
Feds, bounty hunters at the office lookin’ for some of our artists
– Federaller, ofisteki ödül avcıları bazı sanatçılarımızı arıyorlar.
We just tryna help ’em out, so they can change the outcome
– Onlara yardım etmeye çalışıyoruz, böylece sonucu değiştirebilirler.
Instead of puttin’ pain in the street, they makin’ albums
– Bunun yerine sokak yatırdığını ağrı, albümlerinin makin onlar
Changin’ they sourroundin’, hopefully housing
– Çevrelerini değiştiriyorlar, umarım konut
Smokery lounge in Boca Raton, not a cloud in the sky, ocean for long shit
– Boca Raton’da smokery lounge, gökyüzünde bir bulut değil, uzun bok için okyanus
You can die a legend in your own right
– Kendi başına bir efsane olarak ölebilirsin.
Or die a street legend if it’s on sight
– Ya da görünürde bir sokak efsanesi olarak ölürsün
I get so lost in my thoughts, powerful
– Düşüncelerimde kayboluyorum, güçlü
Things I would die for, everything I built for twenty years
– Uğruna öleceğim şeyler, yirmi yıl boyunca inşa ettiğim her şey
Won’t allow you to make that crumble
– Bunu parçalamana izin vermez.
Put you in the ground, I would catch a case for Jungle
– Seni yere yatırırsam, Orman için bir dava yakalarım.
And lean through the window, extendo, to clean you up
– Ve seni temizlemek için pencereye yaslan extendo
Rest in peace to Kiing Shooter
– Kiing Shooter’a huzur içinde yat.
A foundation where such kids can stand
– Bu tür çocukların ayakta durabileceği bir temel
For respect, for my name, for the fam
– Saygı için, adım için, aile için
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
I’ll die for it, said I’ll die for it
– Onun için ölürüm, onun için ölürüm ” dedi
I’ll die for it, said I’ll die for it
– Onun için ölürüm, onun için ölürüm ” dedi
If this is what it is, then I’ll die for it
– Eğer olan buysa, bunun için ölürüm
Kategoriler