I could tell you the truth
– Sana gerçeği söyleyebilirim.
But you’d call me a liar (Liar, L-liar)
– Ama bana yalancı derdin (yalancı, yalancı)
Try to wave a white flag
– Beyaz bayrak sallamaya çalış
But you set it on fire (Fire)
– Ama sen onu ateşe verdin.
(And that’s why you start asking yourself why)
– (Ve bu yüzden kendinize nedenini sormaya başlıyorsunuz)
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
Every single night
– Her gece
That’s how you know
– İşte böyle biliyorsun
You gotta let it go, sometimes you just can’t fix it
– Gitmesine izin vermelisin, bazen düzeltemezsin.
You love somebody, love somebody
– Birini seviyorsun, birini seviyorsun
But you gotta let them go
– Ama mutlaka gitsinler
Before you go down with them
– Onlarla yatmadan önce
Can’t love somebody who loves burning bridges
– Köprüleri yakmayı seven birini sevemez
Burning bridges
– Yanan köprüler
I use sorry to keep you
– Beklettiğim için özür dilerim kullanıyorum
And that was my error
– Ve bu benim hatamdı
‘Cause that tore me apart
– Çünkü bu beni parçaladı.
Trying hold this together
– Bunu bir arada tutmaya çalışıyorum
(And that’s why you start asking yourself why)
– (Ve bu yüzden kendinize nedenini sormaya başlıyorsunuz)
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
Every single night
– Her gece
That’s how you know
– İşte böyle biliyorsun
You gotta let it go, sometimes you just can’t fix it
– Gitmesine izin vermelisin, bazen düzeltemezsin.
You love somebody, love somebody
– Birini seviyorsun, birini seviyorsun
But you gotta let them go, before you go down with them
– Ama onlarla yatmadan önce gitmelerine izin vermelisin.
Can’t love somebody who loves burning bridges
– Köprüleri yakmayı seven birini sevemem
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
That’s how you know
– Bu yüzden biliyorsun
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
That’s how you know
– İşte böyle biliyorsun
You gotta let it go
– Oluruna bırakmalısın
Sometimes you just can’t fix it
– Bazen ben tamir EDEBİLİR MİSİN bunu
You love somebody, love somebody
– Birini seviyorsun, birini seviyorsun
But you gotta let them go, before you go down with them
– Ama onlarla yatmadan önce gitmelerine izin vermelisin.
Can’t love somebody who loves burning bridges
– Köprüleri yakmayı seven birini sevemem
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
That’s how you know
– Bu yüzden biliyorsun
You cry, they don’t
– Ağlıyorsun, değil mi
That’s how you know
– Bu yüzden biliyorsun
Kategoriler