何謂成熟並未望通 我搞不懂
– Olgunluk nedir? Anlamıyorum. Bunu beklemiyordum.
期望實現中 卻不輕鬆
– Beklentilere ulaşmak kolay değil
兩者怎去兼容 兼容
– Bu ikisi nasıl uyumlu olabilir? Uyumlu
構想的太不同 神經刺痛
– Hayal etmek için çok farklı. Sinir karıncalanma.
尚在路中 更搞不懂
– Hala yoldayım, anlamıyorum.
人大踏步衝 撲穿天空
– Halk Kongresi gökyüzünde yürüdü
卻丟失了從容 寬容
– Ama sakin ve hoşgörüyü kaybetti
理想追到之前
– İdeal yetişmeden önce
發覺到處已失控
– Her yerde kontrolden çıktığını fark ettim.
過去要快樂
– Geçmişte mutlu ol
就直接 敲敲我的心
– Sadece kalbimi çal
能夠聽到 潔淨聲音
– Temiz ses duyabiliyorum
在挫敗中 縱有不甘
– Hayal kırıklığı içinde isteksiz olsanız bile
累了便哭 夜未算暗
– Yorgun olduğumda ağlarım. Gece karanlık değil.
再微細 年歲間
– Ve sonra güzel bir yıl
有種剔透感
– Netlik duygusu var
時光過渡 一首青春單曲
– Bir gençlik single’ına zaman geçişleri
抽乾扭曲 漸染污變濁
– Süzülmüş, bükülmüş, yavaş yavaş lekelenmiş ve bulanık
Hoo
– Hoo
何謂成熟並未望通 我搞不懂
– Olgunluk nedir? Anlamıyorum. Bunu beklemiyordum.
期望實現中 卻不輕鬆
– Beklentilere ulaşmak kolay değil
兩者怎去兼容 兼容
– Bu ikisi nasıl uyumlu olabilir? Uyumlu
構想的太不同 神經刺痛
– Hayal etmek için çok farklı. Sinir karıncalanma.
尚在路中 更搞不懂
– Hala yoldayım, anlamıyorum.
人大踏步衝 撲穿天空
– Halk Kongresi gökyüzünde yürüdü
卻丟失了從容 寬容
– Ama sakin ve hoşgörüyü kaybetti
理想追到之前
– İdeal yetişmeden önce
發覺到處已失控
– Her yerde kontrolden çıktığını fark ettim.
好 假使你聽到
– Tamam, eğer duyarsan
期盼你感覺到
– Hissedersin umarım
假使間有天 光陰倒帶
– Geri sarmak için zaman varsa
我再也不懂唱
– Artık nasıl şarkı söyleyeceğimi bilmiyorum.
始終幾位 始終喜歡
– Her zaman birkaç, her zaman gibi
底蘊間 這位我
– Bu arka planda benim
Hoo 不捨丟低我
– Hoo beni aşağı atmak istemiyor
何苦探問 這點天真青葱
– Neden bu naif arpacık soruyorsun
早早失蹤 任腦海顫動
– Erken kayıp, Ren’in zihni titriyor
始終要歡送
– Her zaman elveda demek zorunda
我也許太倦了
– Çok yorgun olabilirim
碰上急雨冷風
– Ani yağmur ve soğuk rüzgara koş
所以至晦氣了
– Yani bu kötü şans.
感到很冰凍
– Çok donmuş hissediyorum
不知怎形容 Hoo
– Hoo’yu nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum.
Ha
– Hektar
眼中一切灰濛 灰濛
– Gözlerimdeki her şey gri ve gri
要怎麼去保重 才不再痛
– Artık acıtmamak için nasıl ilgileniyorsun
尚在路中 會搞不懂
– Hala yolun ortasında anlamayacağım
人望着夜空 渴想星空
– İnsanlar gece gökyüzüne bakar ve yıldızlı gökyüzüne özlem duyarlar
每位都也相同 相同
– Herkes aynı
某顆星碰到前
– Bir yıldız dokunmadan önce
試過數百次失重
– Ağırlıksızlığı yüzlerce kez denedim
(I don’t know where to go yeah) Hoo, yeah, yeah
– (Nereye gideceğimi bilmiyorum Evet) Hoo, Evet, Evet
試過數百次失重
– Ağırlıksızlığı yüzlerce kez denedim
(I don’t know where to go)
– (Nereye gideceğimi bilmiyorum)
卻始終要保重 人總會痛
– Ama her zaman insanlara iyi bak, her zaman acıtacak
(Please tell me where to go yeah) Hoo, yeah, yeah
– (Lütfen bana nereye gideceğimi söyle Evet) Hoo, Evet, Evet
某顆星碰到前
– Bir yıldız dokunmadan önce
再有數百次失重
– Yüzlerce daha ağırlıksızlık
Kategoriler