I met you in the dark
– Seninle karanlıkta tanıştım
You lit me up…
– Beni aydınlattın …
You made me feel as though
– Beni öyle hissettirdin
I was enough…
– Yetmiştim …
We danced the night away
– Gece boyunca dans ettik
We drank too much
– Çok içtik
I held your hair back when
– Saçını geri tuttum
You were throwing up
– Kusuyordun
Then you smiled over your shoulder
– Sonra omzunun üzerinden gülümsedin
For a minute, I’m stone cold sober
– Bir dakikalığına tamamen ayıkım
I pulled you closer to my chest
– Seni göğsüme yaklaştırdım
Then you asked me, to stay over
– Sonra benden kalmamı istedin
I said, I already told ya
– Dedim sana zaten söyledim
I think that you should get some rest
– Biraz dinlenmen gerektiğini düşünüyorum
I knew I loved you then
– O zamanlar seni sevdiğimi biliyordum
But you’d never know
– Ama asla bilemezsin
Cause I played it cool when I was
– Çünkü ben olduğumda havalı oynadım
Scared of letting go
– Bırakmaktan korkuyorum
We’ve come so far my dear
– Çok uzağa geldik canım
Look how we’ve grown
– Bak nasıl büyüdük
I wanna stay with you
– Seninle kalmak istiyorum
Until we’re grey and old
– Gri ve yaşlanana kadar
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
I’ll bring you coffee and
– Sana kahve getireceğim ve
Kiss on your head
– Kafana öp
I’ll take the kids to school
– Çocukları okula götüreceğim
Put them to bed
– Onları yatağa koy
Then you smiled over your shoulder
– Sonra omzunun üzerinden gülümsedin
For a minute, I forget that I’m older
– Bir dakikalığına yaşlandığımı unutuyorum
I wanna dance with you right now
– Şimdi seninle dans etmek istiyorum
Then you look over your shoulder
– Sonra omzunun üzerinden bakarsın
And everyday you get a little better
– Ve her gün biraz daha iyi oluyorsun
I wanna dance with you right now
– Şimdi seninle dans etmek istiyorum
Cause I’m gonna love you till
– Çünkü seni seveceğim kadar
My lungs give out
– Ciğerlerim tükendi
I promise till death we part
– Söz veriyorum ölüme kadar ayrılacağız
Like in our vows
– Yeminlerimizdeki gibi
Yeah, we’ve come so far my dear
– Evet, çok uzağa geldik canım
Look how we’ve grown
– Bak nasıl büyüdük
And I wanna stay with you
– Ve seninle kalmak istiyorum
Until we’re grey and old
– Gri ve yaşlanana kadar
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Oh, Just say you won’t, say you won’t, say you won’t
– Oh, sadece yapmayacağını söyle, yapmayacağını söyle, yapmayacağını söyle
Say you won’t, say you won’t let go
– Yapmayacağını söyle, gitmesine izin vermeyeceğini söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle
Just say you won’t let go
– Sadece bırakmayacağını söyle