By the end of the summer, she was a lover
– Yaz sonunda, o bir sevgiliydi
I saw her ex and he’s dressing like me
– Eski sevgilisini gördüm ve o da benim gibi giyiniyor
Hair kinda messy like me
– Benim gibi saç biraz dağınık
Nobody gets it like me
– Kimse benim gibi anlamıyor
We made it to winter, naked at dinner
– Kışa geldik, akşam yemeğinde çıplak
Standin’ on seats, ’cause they playin’ our song
– Koltuklarda duruyorlar, çünkü bizim şarkımızı çalıyorlar.
The waiter’s always taking too long
– Garson her zaman çok uzun sürüyor.
Or maybe we’re just staying too long (Hey)
– Ya da belki sadece çok uzun kalıyoruz (Hey)
Ooh, I bet the boys back home are mad
– Bahse girerim evdeki çocuklar çıldırmıştır.
I found an angel wearing plaid
– Ekose giyen bir melek buldum
You’ll meet her soon (Hey, hey, hey)
– Yakında onunla tanışacaksın (Hey, hey, hey)
Ooh, I’ve never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
Can’t pick myself up off the floor
– Kendimi yerden alamıyorum.
That’s something new, I’m stuck with you
– Bu yeni bir şey, seninle sıkışıp kaldım
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
It feels like I’m faded
– Solmuş gibi hissediyorum
She’s getting naked
– Soyunuyor
We went to a party and we’re hiding upstairs
– Bir partiye gittik ve üst katta saklanıyoruz
Your ladies’ telling you it ain’t fair
– Hanımların sana bunun adil olmadığını söylüyor.
You threw your phone, started tying your hair
– Telefonunu attın, saçlarını bağlamaya başladın.
She move like Madonna, do what she wanna
– Madonna gibi hareket ediyor, istediğini yapıyor
I put her on her back and I tell her she’s mine (Mine)
– Onu sırtına koydum ve ona benim olduğunu söyledim (benim)
Wrote her name all over my spine
– Adını tüm sırtıma yazdı.
She don’t pay rent, but she stay in my mind (Hey)
– Kira ödemiyor ,ama aklımda kalıyor (Hey)
Ooh, I bet the boys back home are mad
– Bahse girerim evdeki çocuklar çıldırmıştır.
I found an angel wearing plaid
– Ekose giyen bir melek buldum
You’ll meet her soon (Hey, hey, hey)
– Yakında onunla tanışacaksın (Hey, hey, hey)
Ooh, I’ve never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
Can’t pick myself up off the floor
– Kendimi yerden alamıyorum.
That’s something new, I’m stuck with you
– Bu yeni bir şey, seninle sıkışıp kaldım
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever
– Sonsuza dek, hiç
Forever, ever, and more
– Sonsuza kadar, sonsuza kadar ve daha fazlası
Kategoriler