Kategoriler
L Şarkı Sözleri Çevirileri

Luísa Sonza – penhasco. Portekizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Sabia que a queda era grande
– Düşüşün büyük olduğunu biliyordum.
Mas tive que pular
– Ama atlamak zorunda kaldım
Queria que a gente fosse mais alto
– Daha uzun olmamızı istedim.
Quando segurei sua mão você soltou a minha
– Elini tuttuğumda benimkini bıraktın.
E ainda me empurrou do penhasco
– Ve hala beni uçurumdan itti

E te dizer te amo agora é mais estranho
– Ve seni sevdiğimi söyle şimdi daha garip
Estranho mesmo é te ver distante
– Seni uzak görmek bile garip
Botar o nosso amor numa estante
– Aşkımızı bir rafa koymak

Eu tive que desaprender a gostar tanto de você
– Seni bu kadar çok sevmeyi öğrenmek zorunda kaldım
Porque cê faz assim?
– Neden böyle yapıyorsun?
Não fala assim de mim
– Benim hakkımda böyle konuşma.

E eu sei que chora
– Ve ağladığını biliyorum
Não finge que não viveu toda nossa história
– Tüm tarihimizi yaşamamış gibi davranma.
Meu Deus eu pedi tanto pra não ir embora
– Tanrım, gitmemek için çok şey istedim.
Mas tenho que seguir meu caminho agora
– Ama şimdi kendi yoluma gitmeliyim.
E eu sei que chora
– Ve ağladığını biliyorum
Não finge que não viveu toda nossa história
– Tüm tarihimizi yaşamamış gibi davranma.
Meu Deus eu pedi tanto pra não ir embora
– Tanrım, gitmemek için çok şey istedim.
Mas tenho que seguir meu caminho agora
– Ama şimdi kendi yoluma gitmeliyim.

Cê sabe bem quem eu sou
– Kim olduğumu biliyorsun
Sabe que se chamar eu vou
– Eğer beni çağırırsanız gelirim
Cê sabe bem quem eu sou
– Kim olduğumu biliyorsun
Sabe que se me chamar eu vou
– Eğer beni çağırırsanız gelirim

E eu não sinto raiva, eu não sinto nada além
– Ve öfke hissetmiyorum, ötesinde bir şey hissetmiyorum
Do que você já sabe
– Zaten ne biliyorsun
E olha que cê sabe bem, meu bem
– Ve bak tadı ne kadar güzel, benim iyiliğim
O tanto que eu tentei
– Ne kadar denedim
E eu não sinto raiva, eu não sinto nada além
– Ve öfke hissetmiyorum, ötesinde bir şey hissetmiyorum
Do que você já sabe
– Zaten ne biliyorsun
E olha que cê sabe bem, meu bem
– Ve bak tadı ne kadar güzel, benim iyiliğim
O tanto que eu tentei
– Ne kadar denedim

Eu tive que desaprender a gostar tanto de você
– Seni bu kadar çok sevmeyi öğrenmek zorunda kaldım
Porque cê faz assim?
– Neden böyle yapıyorsun?
Não fala assim de mim
– Benim hakkımda böyle konuşma.

E eu sei que chora
– Ve ağladığını biliyorum
Mas tenho que seguir o meu caminho agora
– Ama şimdi kendi yoluma gitmeliyim.

E eu sei que chora
– Ve ağladığını biliyorum
Não finge que não viveu toda a nossa história
– Tüm tarihimizi yaşamamış gibi davranma.
Meu Deus eu pedi tanto pra não ir embora
– Tanrım, gitmemek için çok şey istedim.
Mas tenho que seguir meu caminho agora
– Ama şimdi kendi yoluma gitmeliyim.

Cê sabe bem quem eu sou
– Kim olduğumu biliyorsun
Sabe que se chamar eu vou
– Eğer beni çağırırsanız gelirim
Cê sabe bem quem eu sou
– Kim olduğumu biliyorsun
Sabe que se me chamar eu vou
– Eğer beni çağırırsanız gelirim

[Instrumental]
– [Etkili]