Astro-naut
– Astro-nautname
What you know about rollin’ down in the deep?
– Derinlerde yuvarlanmak hakkında ne biliyorsun?
When your brain goes numb, you can call that mental freeze
– Beyniniz uyuştuğunda, buna zihinsel donma diyebilirsiniz
When these people talk too much, put that shit in slow motion, yeah
– Bu insanlar çok fazla konuştuğunda, bu boku yavaş çekime koy, Evet
I feel like an astronaut in the ocean, ayy
– Okyanusta bir astronot gibi hissediyorum, ayy
What you know about rollin’ down in the deep?
– Derinlerde yuvarlanmak hakkında ne biliyorsun?
When your brain goes numb, you can call that mental freeze
– Beyniniz uyuştuğunda, buna zihinsel donma diyebilirsiniz
When these people talk too much, put that shit in slow motion, yeah
– Bu insanlar çok fazla konuştuğunda, bu boku yavaş çekime koy, Evet
I feel like an astronaut in the ocean
– Okyanusta bir astronot gibi hissediyorum
She say that I’m cool (Damn straight)
– O (lanet düz) serin olduğumu söylüyor)
I’m like, “Yeah, that’s true” (That’s true)
– Ben, “Evet, bu doğru” (bu doğru)
I believe in G-O-D (Ayy)
– G-O-D’ye inanıyorum (Ayy)
Don’t believe in T-H-O-T
– T-H-O-T’ye inanma
She keep playing me dumb (Play me)
– Beni aptal gibi oynamaya devam ediyor (benimle oyna)
I’ma play her for fun (Uh-huh)
– Onu eğlenmek için oynarım (Uh-huh)
Y’all don’t really know my mental
– Zihnimi gerçekten tanımıyorsunuz.
Let me give you the picture like stencil
– Sana bir şablon gibi bir resim vereyim
Fallin’ out in a drought
– Bir kuraklık içinde Fallin ‘ out
No flow, rain wasn’t pourin’ down (Pourin’ down)
– Akış yok, yağmur yağmadı (Pourin ‘ down)
See, that pain was all around
– Gördün mü, o acı her yerdeydi
See, my mode was kinda lounged
– Gördün mü, benim modum biraz gergindi
Didn’t know which, which way to turn
– O tarafa da bilmiyordum
Flow was cool but I still felt burnt
– Akış soğuktu ama yine de yanmış hissettim
Energy up, you can feel my surge
– Enerji Yukarı, benim dalgalanma hissedebilirsiniz
I’ma kill everything like this purge (Ayy)
– Bu temizlik gibi her şeyi öldüreceğim (Ayy)
Let’s just get this straight for a second, I’ma work (Yuh)
– Bunu bir saniyeliğine açıklığa kavuşturalım, çalışacağım (Yuh)
Even if I don’t get paid for progression, I’ma get it (Uh, get it)
– İlerleme için para almasam bile, onu alacağım (ah, al)
Everything that I do is electric (Ayy)
– Yaptığım her şey elektrik (Ayy)
I’ma keep it in a motion, keep it movin’ like kinetic, ayy (Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah)
– Hareket halinde tutacağım, kinetik gibi hareket etmeye devam edeceğim, Evet (Evet, Evet, Evet, Evet, Evet)
Put this shit in a frame, better know I don’t blame
– Bir çerçeve içinde bu işleri daha iyi biliyor seni suçlamıyorum.
Everything that I say, man, I seen you deflate
– Söylediğim her şey, dostum, söndüğünü gördüm
Let me elevate, this ain’t a prank
– Yükselmeme izin ver, bu bir şaka değil
Have you walkin’ on a plank, li-li-li-li-like
– Bir tahta üzerinde yürüyorsun, li-li-li-li-gibi
Both hands together, God, let me pray (Now let me pray), uh
– Birlikte eller, dua et bana (Şimdi dua edeyim) dur
I’ve been goin’ right, right around, call that relay (Masked Wolf)
– Sağa, sağa gidiyorum, bu röleyi Ara (maskeli Kurt)
Pass the baton, back and I’m on
– Sopayı uzat, geri dön ve ben varım
Swimmin’ in the pool, Kendrick Lamar, uh (Ayy)
– Havuzda yüzmek, Kendrick Lamar, uh (Ayy)
Want a piece of this, a piece of mine, my peace a sign
– Benim bu ister bir parça, bir parça, benim barış işareti
Can you please read between the lines?
– Satır aralarını okuyabilir misin?
My rhyme’s inclined to break your spine (Spine)
– Kafiyem omurganızı kırmaya eğilimlidir (Omurga)
They say that I’m so fine (Fine)
– Çok iyi olduğumu söylüyorlar (iyi)
You could never match my grind (True)
– Benim eziyetimle asla eşleşemezsin (doğru)
Please do not, not waste my time (Wolf)
– Lütfen yapma, zamanımı boşa harcama (Kurt)
What you know about rollin’ down in the deep?
– Derinlerde yuvarlanmak hakkında ne biliyorsun?
When your brain goes numb, you can call that mental freeze
– Beyniniz uyuştuğunda, buna zihinsel donma diyebilirsiniz
When these people talk too much, put that shit in slow motion, yeah
– Bu insanlar çok fazla konuştuğunda, bu boku yavaş çekime koy, Evet
I feel like an astronaut in the ocean, ayy
– Okyanusta bir astronot gibi hissediyorum, ayy
What you know about rollin’ down in the deep?
– Derinlerde yuvarlanmak hakkında ne biliyorsun?
When your brain goes numb, you can call that mental freeze
– Beyniniz uyuştuğunda, buna zihinsel donma diyebilirsiniz
When these people talk too much, put that shit in slow motion, yeah
– Bu insanlar çok fazla konuştuğunda, bu boku yavaş çekime koy, Evet
I feel like an astronaut in the ocean
– Okyanusta bir astronot gibi hissediyorum
Kategoriler