It’s hard to fake when I’m not faded
– Solmadığım zaman numara yapmak zor
I thought I could prepare myself
– Kendimi hazırlayabileceğimi düşündüm.
When you ask me what’s the matter
– Bana sorunun ne olduğunu sorduğunda
The actor says he hates himself
– Oyuncu kendinden nefret ettiğini söylüyor.
When we collided in the morning
– Sabah çarpıştığımızda
Screaming with the mission bell
– Görev zili ile çığlık atıyor
We burnt the city without warning
– Uyarmadan şehri yaktık.
Reaching out for someone’s help
– Birinin yardımına ulaşmak
How many times did we run from each other?
– Kaç kez birbirimizden kaçtık?
How many times did I walk out the door?
– Kapıdan kaç kez çıktım?
Into the dark, we’re no good for each other
– Karanlığa, birbirimize iyi gelemeyiz.
Into the dark, I’m not welcome no more
– Karanlığa, artık hoş karşılanmıyorum
‘Cause I been spendin’ all this time alone
– Çünkü bunca zamanı yalnız geçiriyordum.
I’m on the red line, sinkin’ Aperol (Ooh)
– Kırmızı çizgideyim, Aperol içiyorum (Ooh)
Another vessel in a winter coat
– Kışlık ceketli başka bir gemi
Lonely hours cut me so deep
– Yalnız saatler beni çok derinden kesti
The only part that gives me hell
– Bana cehennemi yaşatan tek parça
A secret weapon no one showed me
– Kimsenin bana göstermediği gizli bir silah
Fall out of love, you lose yourself
– Aşktan düşersen, kendini kaybedersin.
Every hour tickin’ by, I think about you
– Her saat başı seni düşünüyorum.
I reminisce your memory and what did I choose?
– Hafızanı anımsıyorum ve neyi seçtim?
A sentimental comedy, the joke is on you
– Duygusal bir komedi, şaka senin üzerinde
It’s on me, too (Ooh)
– Benim de suçum (Ooh)
How many times did we run from each other?
– Kaç kez birbirimizden kaçtık?
How many times did I walk out the door?
– Kapıdan kaç kez çıktım?
Into the dark, we’re no good for each other
– Karanlığa, birbirimize iyi gelemeyiz.
Into the dark, I’m not welcome no more
– Karanlığa, artık hoş karşılanmıyorum
‘Cause I been spendin’ all this time alone
– Çünkü bunca zamanı yalnız geçiriyordum.
I’m on the red line, sinkin’ Aperol
– Kırmızı çizgideyim, sinkin’ Aperol
Another vessel in a winter coat (Ooh)
– Kışlık ceketli başka bir gemi (Ooh)
Am I just waitin’ for my time to go?
– Sadece gitme vaktimi mi bekliyorum?
I hear the whistle for the doors to close
– Kapıların kapanması için düdüğü duyuyorum.
Another vessel in a winter coat (Ooh)
– Kışlık ceketli başka bir gemi (Ooh)
[Instrumental Outro]
– [Enstrümantal Çıkış]
Kategoriler